Blog
İLH2005: Ders Sunumu 02: Din, Dindarlık ve Boyutları
Dinin Psikolojik Tanımları
Dinin tanımlanmasının zor oluşu bilimsel olarak incelenemeyeceği anlamına gelmez. Sadece tecrübeye dayalı elde edilen bilgi tek başına yeterli olmaz; nicel yöntemlerin yanında nitel anlama ve yorumlama yöntemlerine de başvururlar. Dinin tanımlanmasında zorluğun 2 nedeni vardır:
1-Din çok yönlü, çok boyutlu bir gerçekliktir ve hiçbir unsura indirgenemez
2-Bilim adamlarının ele alışlarında dinin, kendi kişisel anlayış ve eğilimleri doğrultusunda bir sınırlılık içinde görülmesi
*Dinin özsel tanımı: Dini, onu oluşturan asıl unsurlar açısından ele alan, dini olguları kültür içerisinde yer alan kendine özgü bir gerçeklik olarak kabul etmektir. W.Jemes e göre din; Tabiatüstü ilahi ve kutsal bir varlık ile ilişkili olan inançların tasavvurların, tecrübelerin, duyguların, işaretlerin dilin ve davranışların bütünü.
Dinin özsel tanımındaki başlıca unsurlar:
- Din tabiatüstü (yüce varlık) ve kutsaldır.
- Aşkın özelliğiyle ana konusu Allah tır.
- Allah, dindar insanda her yerde ve her durumda davranışlarında etkili olarak varlığını hissettirdiğinden dolayı bilimsel incelemeye konu olur.
- Allah, insanın ötesinde nesnel bir gerçekliktir.
- Kişisel ve öznel bir gerçeklik olması bakımından içkin olma öz. Sahiptir.
- Kişilerde bağlılık ve sadakat uyandırır.
- Dini inanç; öğreti, ahlak, kutsalla ilgili tutum ve davranışlardan oluşur.
Dinin İşlevsel Tanımı
Dini ,birey ve toplumun hayatında yerine getirdiği işlevler açısından ele alır.
E.Fromm ‘a göre din: Bir grup tarafından paylaşılan, o grup üyelerine kendilerini adayabilecekleri bir hedef sunan ve onlara ortak bir davranış biçimi veren sistemdir.*Her türlü ideolojik veya insani tutkusal bağlanma biçimlerine din denebileceğini söyler. Her insan dindardır, kapitalizm ,kominizm ,para tutkusu …..vb. gibi dav. din içinde değerlendirir.
*Dinin ölümü kabullenme hayatın sorumluluğunu yüklenme işlevine öncelik vermiş.
*Pek çok din psikoloğu ‘indirgemeci’ din anlayışıyla ortaya koyarak yanılgıya düşmüştür.
Din, genel bir varoluş düzenine ilişkin kavramlaştırmalar formüle ederek insanlarda güçlü yaygın ve uzun süreli ruh halleri ve güdüler yaratan ve bu kavramlaştırmaları bir gerçeklik halesine bürüyerek söz konusu hallerin ve güdülerin eşsiz bir şekilde gerçekmiş gibi görünmesine yol açan semboller sistemidir.