Blog
Demiri Gökten İndirdik

Arapça’da enzelnâ kelimesi “indirdik” demektir. Kur’an’da hem gökten fiziksel olarak indirmek hem de insanlara nimet olarak vermek anlamında kullanılır. Kur’an’da demirin “gökten indirilmesi” meselesi özellikle Hadîd Sûresi 25. âyet ile ilişkilidir. Ayetin ilgili kısmı şöyle (meali):
“…Ve demiri indirdik; onda hem büyük bir kuvvet, hem de insanlar için faydalar vardır…”
(Hadîd 57:25)
(أَنزَلْنَا) enzelna kelimesinin gerçek anlamda indirme (yukarıdan bir yerden daha aşağıya indirme) anlamda kullanıldığına örnekler;
- Ve gökten bir su indirdi de onunla sizin için meyvelerden / ürünlerden bir rızk çıkardı. (2:22)
- Allah’ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında (2:164)
- Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler bitirir. (22:5)
- Allah gökten bir su indirdi de, onun sayesinde yer, yemyeşil hale geliyor. (22:63)
- Gökten bir kaderle/belli ölçüde bir su indirdik de onu yeryüzünde durdurduk (23:18)
- Gemide olan Nuh peygamber: Şunu da söyle: “Rabbim, beni bereketli bir yere indir! Sen, konuk ağırlayanların en hayırlısısın.” (23:29)
- Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onunla dilediğini çarpıyor (24:43)
- O gönderdi rüzgarı bir müjde olarak rahmetinin önünden. Biz indirdik gökten tertemiz bir su. (25:48)
- Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size bir su indiren mi hayırlı? (27:60)
- Gökten suyu kim indirdi (29:63)
- Oysaki onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler. (30:49)
- Gökten bir su indirdik de (31:10)
- Allah, Ehlikitap’tan onlara arka çıkanları, kulelerinden/kalelerinden indirdi, kalplerine korku saldı: Bir grubunu öldürüyordunuz, bir grubunu da esir ediyordunuz. (33:26)
- Yerin içine gireni, oradan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni o bilir. Rahim’dir O, Gafur’dur. (34:2)
- Sen, toprağı huşu halinde boynu bükük görüyorsun ya, işte o da Allah’ın ayetlerindendir. Onun üzerine suyu indirdiğimizde, o titrer ve kabarır. (41:39)
- O odur ki, kulları umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar. (42:28)
- Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indirenler bizler miyiz? (56:69)
- Ve sıkıştırılmış bulutlardan şırıl şırıl akan su indirdik. (78:14)
- Kudret helvası ve bıldırcın indirdik (2:57)
- Gökten su indiren de O’dur (6:99)
- Gökten bir su indirdi de (13:17)
- Gökten bir su indirdi de onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkardı (14:32)
- O suyu gökten indirdik. (18:45)
- Gökten su indiren O’dur. (20:53)
Klasik İslamî tefsirlerde müfessirlerin çoğu, “demiri indirmek” ifadesini “Allah’ın insanlara demiri nimet olarak bahşetmesi” şeklinde yorumlar. Yani demir, Allah’ın yaratması ve insanların kullanımına sunması anlamında indirilmiştir. Askerî ve toplumsal bağ anlamıyla da demir, savaş aletleri, tarım araçları ve inşaat için hayati önemdedir. Ayette “kuvvet” vurgusu bu nedenle yapılır.
Bazı modern ve bilimsel yorumcular, buradaki “indirmek” kelimesini kelimenin tam anlamıyla fiziksel indirme olarak değerlendirir ve şunu söyler:
Dünya’nın oluşum sürecinde, yüzeyinde yüksek miktarda demir bulunmazdı. Demirin büyük kısmı meteoritler yoluyla uzaydan gelmiştir. Bu, jeoloji ve astrofizikte “panspermia” benzeri meteorit katkısı” ile açıklanır: Demir ve nikel açısından zengin meteoritler, Dünya’ya çarpıp demir madenlerini getirmiştir. Dolayısıyla “demiri indirdik” ifadesinin, kelime anlamı olarak da bilimsel gerçeklerle uyumlu olduğu öne sürülür.
Kur’an ile bağlantı kuracak isek ayette “demirin indirilmesi” hem ilahi nimet vurgusuna, hem de dünya dışı köken ihtimaline kapı aralar. “Hadîd” suresinin adı bile “Demir”dir; ilginç şekilde, bu surenin numarası 57, demirin atom numarası 26’dır. 57 ve 26 bağlantısı da bazı araştırmacılar tarafından işaret olarak görülür (bu daha çok numerolojik yorumdur).